Emre ERGÜL
Dünyanın önde gelen 4 kurumu, 2024’ün ilk tarımsal emtialar raporlarını yayınladı. Bulundukları ülke ya da bölgelerin hükümetlerinin desteklediği Hindistan Ulusal Tarım Merkezi (Enam), Amerika Tarım Bakanlığı (USDA), Brezilya Tarımsal Araştırma Kurumu (Embrapa) ile Dünya Tarım Örgütü’nün tarımsal emtia raporları, 2024-2026 dönemi için 4 ürünü öne çıkarıyor: Tahıl ürünleri (Arpa, buğday vs.), “tahıl ürünü olmasına rağmen ayrı tutulması gereken” mısır, pamuk ve kahve…
Özellikle Enam ve USDA’nın raporlarına göre, 2024’ün en büyük sürprizi tahıl grubunda yaşanıyor. Bunun nedeni ise, arpa, buğday vs gibi tahıl grubunda mevcut hasatın Kasım 2023’te yayınlanan kötü senaryo raporlarını yalancı çıkarması… Kasım 2023 raporlarının neredeyse tamamında, 2024’ün El Nino yılı olacağı ve yağışlar ile kuraklığın mahsülleri etkileyeceği ve fiyatların 2024’te artacağı öngörüsü vardı. Ancak tahıl grubunda risk ortadan kalktı. Bunun nedeni ise raporlarda şöyle özetleniyor: “Tahılda ekim ilkbahar ve sonbaharda olur. Toprağın yeterli suyu alması gerekiyor.
Ekim zamanı Kuzey Yarımküre’de yeterli yağış olmadı. Ancak aynı dönemde Güney Yarımküre yeterli yağışı aldı.” Özetle Güney Yarımküre, Kuzey Yarımküre’nin açığını kapattı ve bu nedenden ötürü de tahıl grubunda fiyatlamanın bu yıl tüketim odaklı olması bekleniyor. Raporları DÜNYA’ya değerlendiren emtia uzmanı Haluk İzzet Mutlu, tahıl grubuyla ilgili şunları söyledi: “Kasım ayındaki raporlar birbirlerinin aynısıydı, sanki ortak hazırlanmış gibiydiler.
Kuraklıktan kaynaklı olarak Kuzey Yarımküre’de arz-talep dengesinde sıkıntı olacak ve silolar 2024’ün 1. çeyreğinde boşalacaktı. Bu yüzden de tahıl ürünleri fiyatlarının uçmasından korkuluyordu. Ancak Güney Yarımküre’de 3 yerde, Hindistan, Avustralya ve Brezilya’da, beklenenin üzerinde üretim olunca, arz-talep dengelenmiş oldu.”
Türkiye’de de Akdeniz’in kuzeyi ve İç Ege’de yeterli ekim yapılamadığına dikkat çeken Mutlu, tahıl grubunda bir “testere dişi” etkisi beklediğine dikkat çekti: “Üçüncü yılına giren Rusya-Ukrayna Savaşı, çok büyük olumsuzluklara neden olmazsa, fiyatlarda hisses senedindeki gibi nedensiz iniş-çıkışlar yaşanır. Buna testere dişi etkisi deniyor. Anlamsız zamanlarda aşağı yukarı oynamalar…” 2024 genelinde tahıl grubunda “yatay hareket” bekleyen Mutlu, “Yukarı yönlü çok sert hareket olmaz. Çıkışlar aynı sertlikte düşüş yaşar” dedi.
Mısıra olan talep “yatay yukarı hareket”e neden olur
Dünya Tarım Örgütü’nün raporunda tahıl ürünü olarak geçen mısırın diğer tahıllardan ayrı tutulması gerektiğine dikkat çekiliyor. Bunun nedeni ise mısırın bebek mamalarından asitsiz meyve sularının üretimine kadar gıda dışı yan sektörlerde de kullanılıyor olması… Mısıra olan talebin bu yıl artacağı öngörülüyor. Emtia uzmanı Haluk İzzet Mutlu, “Arpa, buğday, yulaf bir yana, mısır diğer yana… Yatay yukarı bir hareket bekliyorum” dedi.
Petrol fiyatları indi, nedeni Libya ve ABD
Emtia piyasasında geçen hafta sert dalgalanmalar görüldü. Enerji grubunda düşüş eğilimi gözlemlendi. Haftayı Brent petrol yüzde 2.2, New York Ticaret Borsası’nda işlem gören doğalgaz yüzde 1.7 azalış kaydetti.
Libya’nın en büyük petrol sahasında mücbir sebep halinin kaldırılarak üretimin yeniden başlayacağını duyurması petrol fiyatlarındaki düşüşte etkili oldu. Libya Ulusal Petrol Şirketi, 7 Ocak’ta yaptığı açıklamada, ülkenin güneyindeki Şerare Petrol Sahası’nda mücbir sebep ilan edildiğini duyurmuştu. Günlük 340 bin varil petrol üretim kapasitesine sahip petrol sahası, ülkenin üretiminin yaklaşık üçte birini oluşturuyor.
Öte yandan, dünyanın en çok petrol tüketen ülkesi ABD’de talebin zayıfladığına işaret eden veriler, fiyatların yükselişini kısıtlıyor. Amerikan Petrol Enstitüsü verilerine göre, ülkede ham petrol stokları bir önceki hafta 7 milyon 168 bin varil artış gösterdi. Piyasa beklentisi, stokların 4 milyon 298 bin varil artacağı yönündeydi. Petrol fiyatlarının gerilemesi mısır fiyatlarında da değer kaybına neden oldu.
Dolar endeksi düştü, altın fırladı
Geçen hafta değerli metallerde karışık bir seyir izlendi. Altının ons fiyatı yüzde 1.2 artışla, 2 bin 36 dolara çıktı. Gümüş yüzde 1.9, platin yüzde 0.8 azalırken, paladyum yüzde 2.5 arttı. Baz metallere bakıldığında ise tezgah üstü piyasada bakır yüzde 1.2, kurşun yüzde 1.5, nikel yüzde 7, çinko yüzde 1.1 değer kazanırken, alüminyum yüzde 1.5 azalış kaydetti.
Altın, dolar endeksinin düşüş eğilimine girmesi ve Ortadoğu’daki gerginlikten dolayı yatırımcıların güvenli limanlara yönelmesiyle yükseldi. ABD’de 30 yıl vadeli mortgage (konut kredisi) için ortalama faiz oranı yüzde 7.06 ile yeniden yüzde 7 seviyesini geçerken, geçen yıl aralıktan bu yana en yüksek seviyesini gördü. Analistler, mortgage faizlerindeki yükselişin ABD ekonomisi ve hanehalkı için negatif bir faktör olduğunu dile getirerek, bunun da dolara olan talebin azalmasına yol açtığını söyledi.
Dolar endeksi de geçen hafta yüzde 0.3 azalışla 103.9’a geriledi. Özellikle New York borsasında tarihi zirvelerin görülmesi güvenli liman olan gümüş fiyatlarını olumsuz etkiledi. Rusya’ya yaptırım uygulanacağına yönelik haber akışı ise paladyum ve baz metallerin yükselmesine neden oldu. ABD Başkanı Joe Biden, Rus muhalif Aleksey Navalnıy’ın hapishanede hayatını kaybetmesi dolayısıyla Rusya’ya 500’den fazla yeni yaptırım kararı aldıklarını bildirdi. Böylece paladyum ve baz metallerde arz endişeleri öne çıktı.
2024’te her gün 2.25 milyar fincan kahve içilecek
-Kahve tüketimi, 2024’te bugüne kadarki en yüksek tüketim olacak. Günde 2.25 milyar fincan kahve içilecek. Bu dünya üzerindeki her 3 kişiden birinin her gün kahve içmesi anlamına geliyor.
-Dünyadaki yetişkin nüfusun yaklaşık yüzde 60’ı kahve düşkünü. Bu, dünya çapındaki 8.05 milyar insandan yaklaşık 4.83 milyarının kahve içtiği anlamına geliyor.
– 18-34 yaş arası genç yetişkinler, küresel kahve tüketiminin yaklaşık yüzde 40’ını oluşturan en aktif kahve tüketicileridir.
– Almanya, Avrupa’nın en büyük kahve tüketicisi, dünyanın ise 5’inci ülkesi konumunda… Almanlar yılda kişi başına ortalama 162 litre kahve içiyor.
Kahve “popüler kültür” oldu, tüketim fırladı
Dünyaca ünlü 4 kuruluşun raporlarının ortak yıldızı, hiç kuşkusuz, kahve… Çünkü raporlara göre, kahveyi diğer tüm tarımsal ürünlerden ayıran en büyük özelliği bir “Güney Yarımkürü” ürünü olması…
Suudi Arabistan ile Asya’nın bazı noktalarında çıksa da ağırlı olarak Güney Amerika ve Afrika ürünü olan kahve, Embrapa ve USDA’nın 2024-26 öngörü raporlarında geniş yer aldı. Üretim alanları dışında, raporlara göre, kahvenin tüm dünyada yükselen imajı, ona daha çok cazibe katıyor ve katacak da: “Kahve artık bir popüler kültür ve tüketiminde ciddi artış var.”
Kahvede bir “uptrend,” yani yukarı yönlü trend hareketi olacağını ve bunun 2026’ya kadar süreceğini belirten emtia uzmanı Haluk İzzet Mutlu, “Kahve etkisini Türkiye’de de görüyorsunuz. Her sokakta birden fazla kahve dükkanı var. Eskiden baristalık nedir, kim biliyordu?” diyerek kahve tüketiminde her yıl yaşanan artışlara dikkat çekti.
Pamukta da beklenti “yatay yukarı”
Sulu tarım gerektiren pamuk, bir süredir dünyanın gündeminde. Küresel pamuk üretiminin düşeceğine yönelik öngörüler pamuk fiyatlarını yukarı itiyor. Uluslararası Pamuk İstişare Kurulu (ICAC), “Küresel pamuk tüketiminde 2023-24 sezonunda önceki sezona göre sadece yüzde 1 artış öngörüyoruz” diye uyarırken; son raporlar da El Nino’ya dikkat çekerek, “gerekli sulamanın yapılmaması durumunda pamuk rekoltesinin düşeceğini” söylüyor. Emtia uzmanı Haluk İzzet Mutlu,DÜNYA’ya yaptığı değerlendirmede “Pamukta yatay yukarı hareket bekliyorum” dedi. Türkiye’de 2022/23 sezonunda 573 bin hektar alanda 1 milyon ton lif pamuğa karşılık gelen 2.75 milyon ton kütlü pamuk üretildi. Yurtiçi pamuk kullanımı 1.9 milyon ton olup 912 bin ton ithalat yapıldı.
TÜİK verilerine göre 2022/23 sezonunda Türkiye’de, ortalama kütlü pamuk üretici fiyatı bir önceki sezona göre yüzde 50 artışla 15.4 TL/kg oldu. Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü (Tepge), son raporunda 2023/24 için iki öngörüyü şöyle sıraladı: “TÜİK tahminlerine göre kütlü pamuk üretimi 2023/24 sezonunda 2.1 milyon tondur. ICAC öngörülerine göre ise bu sezonda 1 milyon ton ithalat, 189 bin ton ihracat yapılacak. Türkiye’de yurtiçi pamuk tüketimi yüzde 14 azalışla 1.6 milyon ton olacağı tahmin edilmektedir.”