Seçimlerin ardından ‘Ekonominin başına kim geçecek?’ derdi sardı her yanı. Malum 28 Mayıs gecesi ‘Balkon konuşmasında’ Cumhurbaşkanı Erdoğan ilk olarak ekonomi demişti. Mehmet Şimşek’e de ‘umut veren’ alternatif bulamayınca gündem onun etrafında dönüyor. ‘Tam yetkiyle’ görev alacağı söylentileri de gündemin ana maddesi oldu.
2021 sonundan bu yana özellikle büyükşehirlerde gözlerde ışıltı görmek imkansız, 6 ay uyuyan uyanmak istemiyor, enflasyonun düştüğü seviye, çıkmaya başladığının 2 katı olmuş, kiralar en ücra ilçelerde 3 kat artmış, gıdadan başka alım yapmak zor kısaca vatandaşın derdi malum olunca ekonomiye derman olacak listede de isimler çok fazla değil.

Mevcut Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, 2 Aralık 2021’de göreve geldiğinden bu yana “nev’i tartışamaya açık olsa da” hakkı var çok mücadele etti.

Vatandaşın takdiri olsa da, aşılamaya çalıştığı ‘pozitif enerji’nin hakkını vermek lazım. Nebati, artık Mersin milletvekili oldu, haliyle yemin ettiğinde bakanlığı düşüyor. Bakan olursa da milletvekilliği düşecek. Ancak Bakanlık koltuğu, görevi bitmeden dolduruldu.
Mehmet Şimşek, seçimlerin çok öncesinde konuşulmaya başlandı. Öncesinde dönem dönem günlük iddialarla ismi manşete taşınan Şimşek, hep direndi. Ancak görünen o ki, uzak kalmaya gönlü razı olmadı.

Seçim öncesinde görüşmelerde ‘aktif siyasette yer almak istemediğini’ söylese de vatandaşı sandıkta ikna eden Erdoğan, Şimşek’i de ikna etti. Yetmedi, Şimşek de onu ikna etmeye çabaladı.
Mehmet Şimşek’in “Cumhurbaşkanı yardımcısı mı?”, “Hazine ve Maliye ayrıldıktan sonra bakanı mı?” olacağı soruları “tam yetkili Hazine ve Maliye Bakanı” söylemiyle cevaplansa da artık yeni sorularımız vardı.

Şimşek’in bu ortamda alacağı sorumluluk büyük olurken,

Erdoğan’ın seçim sonrası da tekrar ettiği ekonomi başlıklarına da değinilmeden geçilmedi.

Piyasalarda bu haberle görülen, Borsa’da banka yükselişinin yüzde 7’ye yaklaşması,

Dolar/TL “görece” sakinlik, risk priminde gerileme, beklentilerin de arttığına işaret etti.

Sosyal medyada da ana başlık “tam yetki(li)” oldu.

Tem yetkinin içeriği merak edildi.

Tek bir kişide yetki olmasını sorgulayanlar da oldu.

Nureddin Nebati’ye vefasızlık olarak gören de vardı.

Önceki dönemlerden dolayı “yoğurdu üfleyen” de oldu.

Piyasalara olası ve gelecek etkileri sorgulanırken,

Son yıllar da yaşananlar da sorgulamadan nasibini aldı.

“Beni beni Bihter’ini” repliğinin yaşanmaması olanaksızdı.

Geçmiş anılar ve acılar da peşimizi bırakmıyordu.

Yakın tarihten deneyimlerimizin de çok olumlu olmadığı da hatırlandı.

“Tam yetki” yakın geçmişte elini taşın altına koyanları incitir mi?

Yorumlarda buluşalım.
